Kürtaj konusuna bilimsel açıklama…

Temel ile Dursun idam edileceklermiş,

Temel’e son isteğin nedir diye sorulmuş,

Temel’de annemi görmek istiyorum, demiş.

Dursun’a, senin son isteğin nedir diye sormuşlar,

O da, Temel annesini görmesin, demiş…

Dam üstünde saksağan!

Bundan sonra süreç…

X… lerden bir Diyarbakır fıkrası gelir;

Öğretmen derste çocuklara:

-Çocuklar bana içinde “T” harfi olan bir şey söyleyin, demiş. Şeho elini kaldırıp:

-Şuşe, demiş.

Öğretmen:

-Yavrum şişenin neresinde  “T” harfi var, deyince…

Şeho:

-Ya tapasi? Demiş.

Y… lerden misilleme, Nasrettin hoca fıkrası gelir;

Nasrettin Hoca birgün pazarda 10 akçeye aldığı 10 odunu, 9 akçeye satıyormuş.

Etraftan sormuşlar: "Hocam bu ne iştir hiç böyle ticaret olur mu?" 
Hoca gayet sakin cevaplamış: 
"Olsun. Önemli olan işi nasıl yaptığın değil, insanlara bir faydası olmaktır, demiş." 

Z… lernden ortak bildiri gelir;

Nasrettin hoca bir gün yolun kenarında kedisini yıkıyormuş.

Yoldan geçen arkadaşı hocaya: 
- Hocam kediyi yıkama ölür, demiş. Hoca aldırış etmemiş ve yıkamış.

Arkadaşı dönüşte hocayı tekrar yolun kenarında kediyi gömerken görmüş…

Adam: 
- Hocam ben size kediyi yıkamayın ölür! demedim mi? demiş.

Hoca: 
- Ben kediyi yıkarken ölmedi ki sıkarken öldü!.. demiş. 

Alakaya maydanoz!

            Kıssadan hisse; madem kürtaj cinayetle eş değerse, madem kürtaj din ve vicdan açısından doğru değilse, mademki tıp da bu konunun doğru olmadığını söylüyorsa ve kadınların bir bölümü de illaki kürtaj olmalı diyorsa; o zaman ortak kararda hem fikir olalım.

            Konu görüşülsün parlamentoda tartışılsın: kürtaj olmak isteyen kadına gerekçeleri sorulsun     -nesli tükenmekte olan canlılara bakanlara, bakım parası veriliyorsa… Ki insanoğlu yaratılmışların en kıymetlisidir- kadının doğacak bebeğe bakma gücü hakikaten yoksa ve bu da tespitliyse eğer o zaman kadına çocuğunu sağlıklı koşullarda büyütebilmesi için yardım yapılsın. Çocuk parası komik rakamlarla değil, gerçekten bir çocuğun tüm bakım ihtiyaçlarını karşılayacak nitelikte olsun…

            Adamın biri sırat köprüsünden geçecekken, köprünün başında zangır zangır titriyormuş… Bu günahkâr adamın halini gören bir karınca, adeta bir aslan gibi imdada yetişmiş… Adamı sırtına aldığı gibi bir seferde köprüyü geçivermiş… Bunu gören melekler karıncaya sorumuş. Ya bu günahkâr adamı sen neden geçirdin? Karınca; Bir gün yağmur sularına kapılmış ve tam da boğulacağımı düşündüğüm bir andı ve bu adam bir çöp yardımıyla hayatımı kurtardı… Şimdi sıra bendeydi, bende bunun için ona bu yardımı yaptım, demiş.

            Bu toplum cana ve canlıya böylesine önem verip gelecek nesillere; iyiliği –yardımlaşmayı ve hayatın önemini- benzer fıkralarla, öğütlerle anlatırken… Daha dün bile Urfa’da yan yatan halk otobüsünün altında kalan bir kişiyi kurtarmak için neredeyse 1 milyon insan yardıma koşarken, bu milletin kim bilir ne tür bir çaresizlik sonucu, yavrusun aldıracak kadar çaresiz kalmış bir annenin, çaresizliğine, çare olunmasına kimsenin karşı çıkacağını zannetmiyorum. Ne kadar kültürümüz bozuldu dense de siz bu millete birine yardım edeceğiz ya da hayat kurtaracağız deyin, o zaman toplumun %80’ine yakını hiç düşünmeden seferber olur. Maddi sıkıntılardan dolayı çocuğunu aldırmayı düşünenlere, çok yüksek bir meblağ da aylık bağlansa bile kimsenin buna karşı çıkacağına inanmıyorum…

            Her iki gebelikten birinin, kürtaj sonucu sonlandırıldığı söyleniyorsa ve bu konu gündeme geldiyse eğer en kısa sürede de doğru bir çözüm yolunun, bulunacağına inanıyorum.

            Yaşlanmış bir toplum, kuramaya yüz tutmuş ormana benzer. !denizbatu!

Makalede anlatılanlar tamamen hayal ürünü olup kişi ve kurumlarla hiçbir alakası yoktur. !denizbatu!